Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

ödünç para

См. также в других словарях:

  • ödünç vermek — birine geri alınmak üzere mal, para, eşya vb. vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istikraz etmek — ödünç para almak, borçlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tutuya bırakmak (veya koymak) — ödünç para almak için değerli bir şeyi rehin olarak vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ontucmak — ödünc para almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kredi açmak — 1) (birine) birine peşin para istemeden belirli bir ölçüye kadar mal vermeyi kabul etmek 2) (birine) ödünç para vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MURABAHA — Bir malı kâr ile satmak. * Bir miktar ilâve ederek ödünç para alıp vermek. * Fâiz ile para alıp vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • mukriz — sf., esk., Ar. muḳriż Ödünç para veren, borç veren …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahvil — is., Ar. taḥvīl 1) Devletin veya özel bir kuruluşun ödünç para almak için çıkardığı, yıllık faiz getiren yazılı senet 2) esk. Değiştirme, çevirme, döndürme, dönüştürme Birleşik Sözler devlet tahvili Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tahvil etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tefeci — is., tic. El altından yüksek faizle ödünç para veren kimse, faizci, murabahacı Silah zoruyla elde edemediğini bir tefeci taktiğiyle pişmiş armut gibi gövdeye indirmeyi umuyordu. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ortalık düzelmek — toplum içindeki karışıklık yok olmak, tedirginlik kalmamak, maddi durum düzelmek Ben de ödünç para bulsam hiç düşünmeden alırım. Ortalık elbet düzelir, öderim. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DAYİN — Borç veren. Alacaklı. Ödünç para veren. (Bak: Dâin …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»